Bir süre blog’a elimi sürmeyince bir kopuÅŸ yaÅŸanıyor. Bu ara da epeyce yoÄŸunum, o nedenle yazamadım ne zamandır. Haftasonu 3 arkadaş Amsterdam’a gittik. Giderken bakalım nasıl olacak diye düşünürken arada bir kız kıza tatillerin de nefis olduÄŸunu farkettim! Evlenince bunlara ara vermemek gerekiyormuÅŸ, bunun yeri bir baÅŸkaymış, not edildi Işıl (Ablam olan) , ortak bir arkadaşımız (www.bernagme.com) [Read On]

Ä°botane ile 3 günlüğüne Berlin’e kaçtık. Bu soÄŸukta? Evet, bu soÄŸukta… Tedarikli gittik, bol bol yürüdük, soÄŸuk pek rahatsız etmedi. Tabii ÅŸunu da unutmamalı, Allah yüzümüze baktı, kar veya yaÄŸmur olsa ıslaklıkla beraber donardık kesin Berlin çok güzeldi, ama asla Viyana kadar güzel deÄŸildi. Viyana’nın ayrı bir havası var. Bir zerafeti, dantelsi bir şıklığı, en [Read On]

Chicago, Rüzgarlı Åžehir… Manzarası, müzeleri… AlışveriÅŸ imkanı… KoÅŸturması, hareketliliÄŸi.. HerÅŸeyi ile güzel. BaÅŸlayalım bakalım en yapılması gerekenlere, tabii bir haftada ve 4 çocukla anlayabildiÄŸim kadarıyla… Willis Tower Halk arasında Sears tower diye de bilinen bu bina sadece ÅŸehre tepeden bakan sayısız örneklerinden biri deÄŸil. Aynı zamanda 103. katta tabanı da cam olan balkonu sayesinde sizi heyecanlı [Read On]

Bir süredir sizinle sıcak temasta deÄŸildim. Ama kar toplayan bir güneÅŸ gibiydim esasında, Amerika’daydım Bu satırların yazarının  ruhuna çok hitap eden bir yer Amerika, çünkü: Ä°nsanlar rahat ve neÅŸeli, Trafik yok, olan yerde de (Mesela Manhattan) araba kullanmadan da ulaşımı saÄŸlayabiliyorsunuz. Hobi merakı olanlar uÄŸraÅŸanlar için her biri birer yeryüzü cenneti niteliÄŸinde birçok maÄŸaza var. [Read On]

Balkanlar gezimizin ilk ilk ayağı olan Kotor ve Budva, belki bugüne dek çok sık adını duymadığınız, ÅŸeker gibi ÅŸipÅŸirin iki kent. Minicikler, ama bu minik bedenleri içerisinde gayet konsantre güzellikler içeriyorlar. Biz gittiÄŸimizde biraz yağış vardı, ama bu bile bizim buraları çok, ama çok sevmemize engel olamadı Saraybosna’da uçaktan iner inmez yaÄŸmur altında yollara düşüp [Read On]

Bu sene 10. evlilik yılımız. Aslında tam yıldönümümüz AÄŸustos ayında, ama biz yazları sürekli yağış alan muson ikliminde olan tropik bir yerlere gitmek istediÄŸimiz için ve açıkçası yazın Neva ve Merva’yı bırakıp tatile gitmeyi vicdan yapacağım için o tarihi beklemeden kutlayalım istedik ve yukarıda gördüğünüz kaldığımız adaya ait olan fotoÄŸraf da bir kartpostal deÄŸil, bizzat kendim [Read On]

  Bir süreliÄŸine yazamadım, Ä°botane ile 10. yılımızı kutlamak için Maldivler’e gittik. Maldivler bambaÅŸka bir yazı konusu, tüm detayları vereceÄŸim, ama ÅŸimdilik bu fotoÄŸrafla yetinin    

Annemin doÄŸumgünü vesilesiyle anne-kzı Brüksel’e gittik, Avrupa’nın baÅŸkentine… Tabii gittiÄŸimiz andan itibaren annem neden Temmuz ayında deÄŸil de, Ocak ayında doÄŸmuÅŸ diye sorgulamaya baÅŸlamadım deÄŸil Hava -5 dereceydi, elbette biz tedarikliydik, dayanamadığımız noktalarda da kendimizi -mecburen- Brüksel;’in güzel cafélerine atmak zorunda kaldık!   Brüksel aynen bıraktığım gibiydi: Hala Avrupa’nın en az çarpıcı kenti benim gözümde [Read On]

Bakalım New York’u tek yazıya sığdırabilecek miyim? Hiç sanmıyorum… Gitmeden söylemiÅŸlerdi, New York’ta ne kadar kalırsanız kalın yapacak birÅŸeyler olur diye.. Biz 7 gün kaldık, dolu dolu geçti, ama yetti de… Biraz daha sıkıştırılmış bir programla 4-5 günde de halledilebilir, ama ÅŸehri tadını alarak yaÅŸamak için en az 6 gün ÅŸart sanki… Broadway showları, cafeleri, [Read On]