Karda evde mahsur kalanlara öneriler

Ä°stanbul’un karı kışı kıyameti bir türlü bitmiyor.

Yine bir soğuk hava dalgası gelecek, yine yağacak bu hafta dediler.

Hatta taze taze Bünyamin Sürmeli’den aldığım bilgilere göre haftaya 17’sinden sonra da kar beklendiÄŸini söyleyeyim…

Karda eve mahsur kaldıysanız zamansızlıktan bir türlü el atamadığınız konularla ilgilenmeye ne dersiniz?

Haydi iş başına!

1- Mutfak çekmecelerinizi düzenleyin, kullanmadıklarınızı ihtiyacı olan birilerine verin.

2- Kumandanızı ve telefonunuzu güzelce temizleyin, bakterilerden arındırın.

3- Buzdolabınızın içinde kullanma tarihi geçen paketli ürünler varsa ayıklayıp,  atın.

4- Makyaj ve saç fırçalarınızı temizleyin.

5- Stoklamak istemediğiniz -ve kalabalık yapan- film ve müzik koleksiyonlarınızı ayırıp, onları değerlendirebilecek  birilerine verin.

6- Çamaşır makinenizin ve bulaşık makinenizin için temizleyin.  (Bulaşık makinenizi tercihen haftada bir, hiç değilse 2 haftada bir boş çalıştırmak çok akıllıca olacaktır.)

7-  Çalışma masanıza neÅŸeli ve siiz motive edecek birkaç detay koyun.  (ÖrneÄŸin ben Accessorize’dan kırmızı üzerine beyaz puantiyeli çok cici bantlık ve delgeç aldım. Neva da görür görmez, kırmız olduÄŸuna göre sen almışsındır kesin, en sevdiÄŸin renk kırmızı dedi. Sanırım bu ara evdeki kırmızı detayları biraz abartmış olabilirim!!!)

8- Başucu çekmecenizdeki fazlalıklardan, eski, en eski faturalardan, ödeme bildirimlerinden  kurtulun.

9- Bilgisayarınızdaki gereksiz mailleri silin gitsin!

10-  Takılarınızın üzerinden geçip, artık takmadıklarınızı birilerine verin. 

11- Vaktiniz ve haliniz kalırsa(!) kendinize güzel bir çay demleyin ve gazeteyle beraber çayınızı -içine batıracağınız bisküvi eşliğinde- için.

12- Ya da ilk 10 maddeyi doğrudan boşverip sadece kitap okuyabilir, yemek programlarını izleyebilir; tüm gün miskinlik yapmanın tadını çıkarabilirsiniz!

Geçtiğimiz hafta kardan evde mahsur kalınca ben de hobi dolabımı düzenledim, içi derli toplu oldu, dahası bir çok da yer açıldı.

Boşalan yerleri  kitapla dolduracakmışız, İbotane öyle dedi! : )