Size de oluyor mu bilmem, ama ben eşyalardan sıkılıyorum.
Yani kimi eşyam ile olan ilişkim asla ve asla yıpranmasa da, bazılarından yıllar içerisinde sıkılıp, yenilik isteyebiliyorum.
Neyse ki bu durum sadece eşyalarla ilgili, yoksa insanlardan da sıkılsam ne olacaktı?
Kafamda bir odayı döşemek, eÅŸyaların yeriyle oynamak, aksesuarların rengini deÄŸiÅŸtirmek…
Bunlar bana keyifli geliyor, gel gelelim kararsızlık da yaÅŸayabiliyorum kimi zaman, ya da üşengeçlik…
Örneğin tam 6 aydır çalışma odasında duran çekyatı değiştimek istiyorum, ama IKEA haricinde bir tek mağazaya bile bakabilmiş değilim.
Neyse ki KuÅŸadası’ndan Ä°stanbul’a tatile gelen Sarah Kay, beraber bakmayı teklif etti de beni bu “kıvranma ama kıpırdayamama” durumundan kurtardı.
Aradığım çekyatı bulursam size de haber veririm…
Ama ondan önce beğendiğim birkaç odayı paylaşmak istiyorum:
Bir odanın göze güzel görünmesi için ilk kural düzenli olması.
Organize olmayan, fazla eşyanın ve karmaşanın hakim olduğu bir oda en harika mobilyalar ve aksesuarlarla da bezense sonuç başarısız.
Bunun yanısıra, en sade ve yaratıclığını fazla konuÅŸturmayan bir oda da düzenli ise baÅŸarılı…
Salonlarımızdaki ağır havadan ne zaman bıkıp hareket getireceğiz?
Ben maÄŸazalardaki tek tip ağır, ciddi mobilyalardan ÅŸikayetçiyim… Türk ailelerinde hep etraf ne der endiÅŸesi, evi döşerken bile!
Duvarlar boş kalmasın, çıplak duruyor, beni rahatsız ediyor
Çerçevelenip, doÄŸru kombinlendiÄŸinde herÅŸeye sanat gözüyle bakabilirsiniz…
Son Yorumlar